"ben ve benim gibiler
senin hikayeni dinlerken hep içimden ben bunu duymuştum diyordum. duyduğum insanı sen tanımıyorsun (henüz) ama tanışsan sanırım sana (ve senin gibi olanlara) iki çift lafı olur (:biz kadınlar sizin gibi değiliz. evet çoğu zaman anlamsız, abartlı ve aşırı duygusal tepkiler veriyor olabiliriz. ben ve çevremdeki bir çok kadın hayatıma giren erkekleri seviyoruz! bu sevginin ne sınırı ne sıfatı ne de geçmişi oluyor. eskileri şimdiye taşımıyoruz. bir daha asla sevemeyeceğimizi düşünürken karşımıza biri çıkıyor ve aşkı biz yeniden tanımlıyoruz.
ben, yaklaşık olarak 5 yılımı birini sevmekle geçirdim. kimine göre takıntı kimine göre boşluk kimine göre deneyimsizlik. ama onu sevmek bana çok öğretti. aşk olup olmadığını bilmiyorum hala, bilsem de çok şey değişmez. (: sadece çok sevdiğimi hatırlıyorum. sonrasında bir çok irili ufaklı hikaye.. ama her birini sevdiğimi ayrı ayrı sevdiğimi biliyorum. hiç biri bir diğerinden daha değersiz değildi. sadece paylaşılan şeyler azdı ya da çoktu. anıların sayısıyla ölçmüyorum ki sevgimi, ne hissettiğim önemli olan değil mi? ama hersey bi kenara hiçbiri kendilerinden öncekileri bilmediler. öyle ki sormadılar bile. çünkü öncekileri onunla geçirdiğim anlara sokmadım. onunla o an mutlu olduğumu bildi hepsi tek tek.. geçmiş her haliyle dolu dolu yaşanmıştır her andan keyif alınmıştır ama ben anı sevdim hep, onda kalınca mutlu olduğumu biliyorum. en değerli budur benim için. evet geçmişi anmak güzeldir keyiflidir ama geçmişle yaşamak kayıptır an için. geleceği hayal etmek tatlıdır ama onu yaparken şu anı kaçırmak değildir olması gereken. bunun dengesini öyle ya da böyle kurdum. bu böyle yapılmalı değil tabii demek istediğim, kendi doğrularım bunlar sadece. şu an takıldığım nokta ise ben bunu böyle yaşarken ya da yaşamaya çalışırken neden bir başkasının geçmişi beni korkutuyor? kaybetme korkusu mu yoksa bi yerlerden gelip pörtleyen (: neyse bu akşam da üzerinde bişiler yapılıcak bi konum var en azından ((:"
yazıdan kaçmak işte budur diyorum :) ahahaha i am evil. ...
neyse efendim şaka bir yana gerçekten yazan hanım duygularımın çevirmeni (hihih) oldu...
ileriye bakmak lazım ama değil mi?