Thursday, October 26, 2006

Portishead - Glory Box

I'm so tired, of playing

Playing with this bow and arrow

Gonna give my heart away

Leave it to the other girls to play

For I've been a temptress too long



Just. .



Give me a reason to love you

Give me a reason to be ee, a woman

I just wanna be a woman



From this time, unchained

We're all looking at a different picture

Thru this new frame of mind

A thousand flowers could bloom

Move over, and give us some room



Give me a reason to love you

Give me a reason to be ee, a woman

I just wanna be a woman



So don't you stop, being a man

Just take a little look from our side when you can

Sow a little tenderness

No matter if you cry



Give me a reason to love you

Give me a reason to be ee, a woman

Its all I wanna be is all woman



For this is the beginning of forever and ever



Its time to move over... ...


Wednesday, October 25, 2006

canım bayram cicim bayram

bir bayramı daha hayırlı ve daha komunike bir şekilde atlattıktan sonra, hayatıma kaldığı yerden devam etme düşüncesi ile cebelleşiyorum...
bu kadar sanırım...
kaçak ben

Thursday, October 19, 2006

no title

üç gündür açıp boş boş bakıyorum bu yere, neyse aklıma pek birşey gelmiyor... ne garip...

-orhan amca nobel sahibi oldu, ne mutlu ona.
-spiderman namaz kılmayı öğretiyormuş, marvel desteki mi değil mi bilemiyeceğim, ama spiderman'in kafasında maske olması büyük bir tartışma yaratmış durumda, ve spiderman'in dini bir mezhebi bilem varmış, eh iyi kandiller o zaman sana spideramca.
-yeni trendleri bilmiyorum, ama ben babet içine renkli çorap giymeye başladım, bir de saçlarımı iki yandan çin çubuklarıyla topluyorum, tanıyanlar delirmediğimi anlarlar zaten...bazen esiyor böle.
-saçımı uzatma yollarında ilerlerken garip şeyler yapmak güzel tabii...
-istanbul'a kış geldi, yamurlar başladı, bakalım kar nası olacak...kar botu almak lazım tabii, karda kışda okul yollarında üşümemek lazım...
-örgü örmeye başlamıştır sevenler, benim de yünlerim var, annemin dediğine göre trikotaj makinesi gibi örüyormuşum.
-28'inde mogwai konseri var, gidilecekler sırasındaaaa


sanırım şimdilik bu kadar,
hava değişikliğinden midir nedir, uykularım şahane yine...

Sunday, October 15, 2006

die Bäume;

"Denn wir sind wie Baumstämme im Schnee. Scheinbar liegen sie glatt auf, und mit kleinen Anstoß sollte man sie wegschieben können. Nein, das kann man nicht, denn sie sind fest mit dem Boden verbunden. Aber sieh, sog an das ist nur scheinbar."
Kafka

Friday, October 13, 2006

neden?

Anlamadığım bir şey var!?! Neden acaba panik atağı olan bilimum insan, karşısındakine "Ay, işte siz bilmezsiniz ama bende de panik atak var!", "Sen biliyor musun bende panik atak var böle yolda bir kötü olurum bıdıdıdı..." gibilerinden cümleler sarfeder, hep merak ettim!

Thursday, October 12, 2006

:)

ben de kendi pembe auramı görmek istiyoruuuuam!

Tuesday, October 10, 2006

hayırlı olsun

efendim dünya ruhsağlığı gününüz olan 10 Ekim kutlu olsun, cümlemize :)!

Thursday, October 05, 2006

düşün düşün de nereye kadar

Öyle anlar oluyor ki düşündüklerim artık birbirine giriyor, daha doğrusu aklımdan geçenler. Bir anda kafamın içinde yüzbinmilyon tane düşünce akıyor...
" Der Worte sind genug gewechselt,
Laßt mich auch endlich Taten sehn! " (Direktor, Vorspiel auf dem Theater - Faust 1)

Listening to: Oi Va Voi - Yesterday's Mistakes, bakalım kaç kere dinlenecek bu daha...

Gucci ayakkabı mı alsam, mmh yoksa LV çanta mı... Sabahtan beri bunu düşünüyorum, yok yok ikisini de almalıyım, sanırım herşey o zaman güzel olacak. Ben de sürüye katılacam ne mutlu bana.

Herneyse çok şey değişti, ben değiştim, tanıdığım insanlar değişti, düşüncelerim değişti, hayata bakış açım yok oldu (yeni bir bakış açısı aranıyor). Bazen düşünüyorum, ben böyle olmasaydım yine olanlar olurmuydu, bence olurdu, sizcesini bilemem. Bazı şeyleri engelleyemezsin, ben zaten engelleme yanlısı bir insan da değilim, herkes gibi ben de hata yapıyorum, özür dilerim de insanlardan, ama kimseyi aptal yerine koyup da arkalarından iş çevirmem, yalan söylemeyi de beceremem(bilenler bilir). Bugüne kadar yaptığım şeylerden pişman da değilim, o günlere geri gönderseler ben yine aynısını yapardım, geçmişi değiştiremem zaten, ha ayriyeten everything happens for a reason. Düşünüyorum hadi tamam ben bir yerde insanlara gereğinden fazla güvenmekle hata yapmış olabirim, ama en yakınımdaki insan hala bile bile lades diyor, sabrımımı sınıyorlar hala bilemiyeceğim. Tanıyanlar tanır beni, kavga eden bir kişi değilim, birisi arkamdan ileri geri konuşsa bile ben gidip ona vay sen böle dedin demem, diyemem...(gereksiz)ama gerçekten olan şeyler artık benim bile bu kavga etmeyen kişiliğimi zorluyor, beni bile aşıyor. Ben yine sakin kalmayı denesem bu sefer biter mi acaba......


"Until one is committed, there is hesitancy, the chance to draw back-- Concerning all acts of initiative (and creation), there is one elementary truth that ignorance of which kills countless ideas and splendid plans: that the moment one definitely commits oneself, then Providence moves too. All sorts of things occur to help one that would never otherwise have occurred. A whole stream of events issues from the decision, raising in one's favor all manner of unforeseen incidents and meetings and material assistance, which no man could have dreamed would have come his way. Whatever you can do, or dream you can do, begin it. Boldness has genius, power, and magic in it. Begin it now."