Tuesday, January 15, 2008

Umut Etmek - Berna Sağlam

" Hayat su gibidir derler. Akıp gider. Çoğu zaman nasıl hızla tükendiğini fark edemeyiz bile. Dönüp ardımıza baktığımızda gülümseyerek ve acıyla hatırladığımız bir sürü anıyla doludur. Ama bu anılar nasıl olursa olsunyaşanılmışlığın bir kanıtıdır. Nefes alır. Bomboş olmasından, tekdüze ve ruhsuz olmasından bin kat daha iyidir.
Yaşamımızı sürdürebilmemiz, zorluklara göğüs geregerebilmemiz için her zaman gerekli olan ve asla kaybetmememiz gereken şeydir umut. Yaşama umudu, başarabilme umudu, başımıza gelen kötü olayların düzeleceği umudu, hastaların sağlığına kavuşması umudu, daha çok para kazanabilme umudu, sevdiğimiz veya beğendiğimiz insanında bizi sevmesi umudu, hiç ummadığımız bir anda gerçekleşebilecek bir mucize umudu...
Bazen de hayati olmayan küçük umutlarımız vardır. Belki hayal kırıklığı yaratmaz ama "olsaydı iyi olurdu" diyebileceğimiz konulardır bunlar.
Tatile çıkarken havanın bozmamasını, evimize döndüğümüzde park yeri olmasını, tuttuğumuz takımın maçı kazanmasını, bir gün önce görüp çok beğendiğimiz bir ürünün ertesi gün satılmamış olmasını vb. umut ederiz.
Bu umudu bazen "şans" diye tanımladığımız değerlerle de birleştiririz. kimi zaman umut ettiğimiz bir şeyin gerçekleşmemesini şanssızlık, gerçeğe dönüşmesini de şans diye tanımlarız. İkisi de iç içedir. Şansımızı çoğu zaman kendimiz yaratabiliriz.
İşimizi şansa bırakmayız.
Ama umut etmek biraz daha farklıdır. O konuda elimizden geleni yapmışızsır. Ama bizi aşarı durumlar söz konusu olduğunda, o zamanyapabileceğimiz son şey, isteğimizin gerçekleşmesini sağlayacak faktörlerin devreye girmesini umut etmektir. Bazen bir dua, bazen pozitif düşünce gücü, bazen kadercilik ama sonuç olarak kendimizi daha iyi hissederiz.
Umut etmek, bir nevi beslenmek gibidir. Yaşamak ve bedenen sağlıklı olmak için nasıl fizyolojik anlamda gıda alıyorsak, zihinsel açıdan manevi olarak, moral olarak sağlıklı yaşayabilmek için de umutla beslenmek gerekir. Umudu olmayan bir insan, gıdasız kalmış herhangi bir canlı gibi yavaş yavaş çükmeye, çürümeye, bozulmaya başlar.
Umut, en çaresiz anlarda bile içimizde bir ışık, bir kıvılcım, bir kırpıntı olmasını sağlar. Sonuçta umut ettiğimiz her ne ise, gerçekleşmese bile yaşanan zamanın ağırlığını hafifletecektir.
[...] Umudunuz hiç eksilmesin..."

: )


No comments: